saat

14 Eylül 2011 Çarşamba

Usagi tsukinoya dönüşümüm ve fatmanın laneti :))






Gecen gece daha dogrusu sabaha ulaşmış artık sabahın saat 6 sı olmuş bir gece tek derdim vardı benim
siyah kocaman,uçan,kaşları bıyıkları çıkmış bir kızdan daha iğrenc bir böcekti.Aman Allahım 20 yasıma kadar boyle bir böceği ben ne gordum ne gördüm yanii..
Gecmise sarıyorum..
Tv karşısında oturmuş kendı kendme  bı halt olmadıgı ıcın yıne doktorları ızleyıp amelıyat izliyordum ki bir baktım kapının ordan birşey geçti sanki.
Yokya hayal görüyorumdur ee sabah saatın 6sı olmş doğaldr dedim kafamı wurdum amelıyata devam.Anamm o neee bir daha birşey gectı sanki oldum hatta sankisi yok geçti yani oldum.
Ben titremeye başladım tabi bir yansıma iki tasadüf ama üç olamazdı bu benle dalga geçiyordu birşey çok belliydi.Bir böcek gectıgını farkettım artık kesinleşti.Tamda ameliyatın en güzel yerindeydim de neyse korkmam gerek şimdi diye kakmak zorunda kaldım o halde uyuyamazdım kalk eline bir terlik al iki tane çak alnının çatına gebersin dedım.Anammm oneeee yarabbim ben daha önce hayvan görmemişim bir ucuyor insan evladı serefsız ama kuş desen dııl kelebek desen dııl bı hızlıda yuruyokı uzunca bide yılan desen oda dııl hamama böcüğune benzıyor yan profılden ama hamam bocegıyle kan bağı oldugnu hic sanmam kapkarada bisey olsa olsa bu kara fatma yada onun beyidir falan dedim..O an ev gitti ben bildiğin o an ıtıbaryle bır Usagi Tsukino idim.Şimdi sen o kim dersinde ay savaşçısı vardı bizim çocuklukta izlerdim hep ordaki sarı uzun saçlı kız.Neyse..
Ve terlıgı kaptığım gibı fırlattım ama gel gör ki fatma bi uçtu bana doğru ben sanki o an içeri bazukalı bi katil efendime sölimm testereli bi cani ne bilim saw falan girdi sandım bi çığlıklar bi feryatlar bi figanlar Allahtan babam uyanmadı ..Allahın cezası fatma ölmemeye yemin etmişti sanki and içmişti adeta.
Neler yapmadım ki..
Üzerine parfüm mü sıkmadım,zehirlensn dye çamaşır suyu dökmedim,camsil bile sıktım yaa ama ölmedi ben zehirlenecektim ama o ölmedi.Bi terlik bi terlik bi terlik darbesi daha delirmiştim adeta weeeee BİNGOO:) son bir terlik darbesiylee fatmayı sanırım etkısız hale getirmstm.Mahsur kaldıgım köşeden son terliğide alıp son bir altınvurus yapmayı düşünüpte yanımda kalan terlık stokundan kalan son terlık tekını almaya arkamı dönmeye yeltenmiştim kiii terliği alıp döndügümde Allahın cezası fatma yoktu evet az once ölü numarası yapan namussuz fatma yoktu sadece 1 sanıye bılemedın 2 hadı bılemedın 3 lan nere gıttı ırz dusmanı oturma odasyla misafr odası arasında bir yerde gerçekleştı olay ya oturma odasında yada misafir odasında olmalıydı.3.5 3.5 3.5 atarak daldım misafir odasına yoktu oturma odasına baktım ordada yoktu busefer donanımım tam bir şekilde geziyordum paspasla arıyordum fatmayı ama cok ıyı saklanmıstı gecen gecelerdede oldugu gıbı yıne fatma ve yoldaşları galip gelmişti..Ben yine korku ve paspasımla birlikte koltuğuma oturdum ve tv ızlemeye devam ettim halbuki doktorlardanda deneyim kazanmıstm tek amacım fatmayı bulup pişmanlığı gidermek ve onun yaralarını sarmaktı amelıyat edeblmektı onu ama bunu hic bızaman anlamamıştı we anlamayacaktı :))))
Şimdi nezaman bi yansıma görsem aklıma fatma gelir hüzünlenirim galiba ben paranoyak oldum :S


B.Ege

10 Eylül 2011 Cumartesi

Mışım gibi davran bana..


sayfanın başı"ymışım gibi davran bana... 
ne bileyim özen benim için,hep en güzelini yazmak için çabala!... 


"fazla bilet"mişim gibi davran bana... 
ne bileyim,atla otobüsün birine,sor beni..ama bulama!bi sonraki duraktan al beni,ama hayır sakın atma.koy bi köşeye sakla olur mu?..yırtma! 


"uzun zamandır açmadıgın bi musluk"muşum gibi davran bana... 
kolayca açabileceğin zannet ama ilk deneyişinde açama.Ugraş biraz üzerimde,çabala! 


"pi sayısı"ymışım gibi davran bana... 
Kimseye sormadan 3 al beni mesela.vallahi sorun çıkarmam sana!... 


"yeni boyanmış duvar" gibi davran bana... 
Tamam belki yaslanma ama en azından arada sırada elle bari be,ne bileyim kokla!... 


"sen yelkovan,ben akrep"mişim gibi davran bana... 
Hep koş peşimden.Ama eninde sonunda yakala.Gel yanıma hatta,pilimiz bitsin,ordan hiç uzaklaşma... 


"yeni aldıgın ayakkabın"mışım gibi davran bana.. 
Tut ellerinle her akşam,hiç ama hiç kapıda bırakma... 


"ıslak bi sokak köpegi"ymişim gibi davran bana... 
Ellerinle besle yemek ver,çeşitli oyunlar oyna.Ama sakın acıma! 




"sayfanın sonu"ymuşum gibi davran bana... 
Bitmiş gibi gözüksem de asla bitirme,gerekirse sil başımı,ama nolur yeniden başla.. 


"sen tom,ben jerry"mişim gibi davran bana... 
eninde sonunda yakala.Tam agzına atacakken atma.Yeme beni sakın,kıyama! 


"tabaktaki son patates kızartması" gibi davran bana... 
Gözün hep bende olsun,kimseyle paylaşma! 


"dersin son iki dakikası"ymışım gibi davran bana... 
Degerimi dersin başında anla... 


"boş bi bardak"mışım gibi davran bana... 
dök içime her şeyini,hep dikkat et ama,beni kırma! 
"kırık bi ayna"ymısım gibi davran bana... 
ne bileyim,mutlaka bi yerimden bak hayata.En ufak parcamı bile itinayla sakla.. 


"odandaki ayna"ymışım gibi davran bana... 
Hiç konuşma benimle.Yalnızca bak o siyah gözlerinle...Yalnızca bak bana'!... 


"saçların"mışım gibi davran bana.. 
yıka beni,özen göster,ıslanınca hemen kurula... 


"sen asit,ben turnusoL kagıdı"ymışım gibi davran bana... 
ne bileyim gel istedigin zaman bir şeyler söyle,dök içini,Rengimi degiştir mesela,kızart beni hatta! 


"sen sen,ben ben"mişim gibi davran bana. 
Sen kaç hep,ben kovalıyım...Hem bu senin için de kolay olur,hiç yapmadıgın şey mi sanki...Kendin ol yeter,anlasana... 


"sen güneş,bense lanet bir yagmur bulutu"ymuşum gibi davran bana... 
Ugraş biraz,geç bir' önüme,bir' arkama,ama en sonunda...en sonunda...neyse "doğ dünyaya" diycektim ama... 


...sallaa..

11 Ağustos 2011 Perşembe

Ruhum saf


Çok basit isteklerim var aslında benim.


Misal,
   civcivden korkuyorum ya
      bi yerde otururken kapıdan civciv girse o zor yaa
         adam da bana "merak etme buraya gelmez" dese...


Adam derse
   ben, hakkaten inanırım çünkü
      ruhum saf...


Kayıtlara geçsin.

B.EGE

Erkeğe düşenler...



Erkeğe düşenleri severim ben...
Erkek "gelsene" demez,"ben geliyorum" der mesela Kadına gitmek,erkeğe gelmek yakışır çünkü.Ayağına çağırmak değil...
Bi yere gideceksem olası sevgilimle, eve bırakılmalıyım misal.Çünkü o erkek, ben kadınım!Ona düşer. 
Evet, başkalarıyla olduğumda eve yalnız dönebilirim.Hatta çok daha geç saatlerde ve çok daha fazla içmiş olarak. 
Lakin herşeyim olmaya niyetli bi adamlaysam,beni kapıma kadar bırakmalıdır.Ve hatta apartmana girmemi beklemelidir.
Olması gereken budur.
İnce Olacak;Seni Senin Kadar Düşünecek
Ya da taksi çevirmek gibi mesela. O da erkeğe düşer.Sinirliyken bile,"bin şu taksiye!"dese bile...
Ve sinirliyken sakin kalmak da erkeğe düşer.Karşısındaki kadın delirse de… Her türlü kıskançlığa, ağlamaya, 
bağırmaya,çağırmaya dayanmalıdır çünkü karşıdaki ne olursa olsun narin bir kadındır enazından ben çok kırılganımdır.
Evet, zor çok zor bazen ama erkeğe düşen bu.
Seni Elinin Tersiyle değil Avucunun İçiyle Kavrayacak bileceksin Ki Emin Ellerdeyim,başkası Tutamaz Elimi Böyle.
Bi olaymı oldu seni karıştırmamalıdır bile sensiz halletmelidir sen çekil kenara deyip "Bu kadının 
hesabı benimdir,benimle görün" demektir.Erkeğe düşer...
Erkek Dediğin, Sen Onu Merak Ettiğinde kendisine Hesap Soruluyor havalarına Girmeyecek.Senin İnceliğine Karşı Umursamaz 
Sözler Sarf Etmeyecek sanki Sen Onun İçin Varmışsın her Ne Zaman İstese Emrine Amadeymişsin,O Ne Yaparsa Yapsın
Her İstediğinde Yanında Elinin Altında Olacakmışsın Tiplerine Girmeyecek..düşer erkeğe..
Erkek Dediğin, Sen Onun İçin Kendine Baktığında,sırf Ona Daha Güzel Görünmek İçin Giyinip Kuşandığında hiçbir Şey Olmamış Gibi
Davranmayacak.
Uzak bir yere gittiğinde çevresinde yakın dediği kardeşi gördüğü dostu gördüğü kim varsa emanet etmelidir kızdan değilde
o emanet ettiği kişiden hal durum raporu almalıdır kızın haberi olmadan iyimi keyfi yerinde mi bi eksiği varmı varsa hemen
giderin diye.Beraber olmak demek, arkada kalanı kollamaktır çünkü.
Bi erkeğin adı geçtiğinde sormalıdır. "Anlat bi bakalım, kimmiş o?" demelidir.Öyle sorguya çeker gibi değil,erkeklik taslar
gibi hiç değil bilmek ister gibi.Sormak ve sormayı bilmek de erkeğe düşer...
Aslında hemen hemen tüm sorular erkeğe düşer… “Üşüdün mü? Acıdı mı? Özledin mi? İster misin? Kalır mısın?” ve dahi “gider
misin?” Çünkü yeri gelince göndermesini bilmek de erkeğe düşer.
Ve bi kadını şımartmak da erkeğe düşer. Kadının sigarasını yakmak erkeğe düşer.İçkisini kadehine, şalı omuzuna koymak
da...
Bir arkadaşının yanında gerekirse sevgilisi için kendinden ödün vermek o sevdiğim yaptım yaptım ne var ki diyebilmek ve kadınına
verdiği ilgiden sevgiden aşk'tan utanmamak ve bunla gurur duymakta aslında en çok erkeğe yakışır ve düşer kadınlar bunu hep yapar
ama bunu yapan erkeği bulmak zordur..
Erkek Dediğin, Ruhunu Okşamasını bilecek romantik Olacak Kimi Gün Habersizce Kucağında çiçeklerle Çıkıp Gelecek.
Özel Günleri Unutmayı Marifet Sanmayacak.Erkek Dediğin,Ben Aranmayı, Çok Aramayı Sevmem Demeyecek.
Erkek Dediğin, Değerlerini Bir Anlık Hevesler Uğruna Satmayacak.Erkeğe yakışandır..
Yemek yapmak, bulaşık yıkamak filan değil ama mangal ve balık erkeğe düşer. Ve elbetteki kavanozları açmakta...İşin aslı 
çok da yakışır bunlar erkeğin eline. 
Aramak da erkeğe düşer tartıştıktan sonra...Kadın %100 haksız olsa da, erkek arar...Erkek arar,
kadın özür diler. Erkek arar,haksızsa erkek özür diler. Demem o ki; her durumda erkek arar işte...
Velhasıl erkeğe düşmesine alışkınım ben... Kendi arabamla bile gitmiş olsam eve kadar yan koltuğa atılmama
koruyup kollanmaya (ihtiyacım olmasa bile),"naber" değil, "nasılsın" diye sorulmasına,
aranmaya, gözlerimin içine bakılmasına, “özel” hediyeler alınmasına (özel tırnak içinde dikkat ettiğiniz gibi), 
başımı omzuna koyduğumda sarılmasına,beni aniden görmek isteyipte gelmesine,küçük süprizler yapmasına,aniden sarılmasına, ilgiye vs.
Özetle
beni, kendine alıştırmak ve beni kendine aşık etmek te erkeğe düşer…

İYİKİ VARSIN MİNİİİMMM


Bu yazı sinem göç’e atfedilmiştir..
Serüvendir yaşamak;
Ne getirir, ne götürür belli olmaz ,
Birgün aglar, birgün gülersin
En umutsuz anında;
Yaşlar süzülürken yanaklarından,
Birden donuverir hatırladıgında,
Işıgın olur, karanlıkları delersin.
Ya da katılırken kahkahalarla,
Yüzünde açan gülleri göstermek istedigin,
Belki yanıbaşında belki çok uzaklarda,
Ama bir yürek atışı kadar yakındır sana.
Kasvetli bir sabaha merhaba dedi inde gülerek,
Ya da düz yolda tökezledi inde,
Ellerini avuçlarında hissedersin.
Çogu zaman yalnızsındır kalabalıklarda;
Sahte gülücüklere sahte gülücüklerle karşılık verirsin İlişkiler vıcık vıcık,
Menfaat, ihanet, riya vardır hep etrafında,
Tiksinirsin Hani bazen manasızdır yaşamak;
Ot gibiyim der dalar gidersin,
Bir film şeridi gibi geçerken yaşadıkların,
Bir iki kareye takılır gözlerin,
O karelerden sevgi akar damarlarına, Birden canlanır, dirilir, güçlenirsin.
Dört elle sarılırsın sonra hayata,
Meydan okursun, kafa tutarsın,
Dünyayı sırtlayıp gidesin gelir,
Ben de buradayım dersin Bir kucak açarsın
Kolların dünyayı sarar,
Bir gülümser, içinde çiçekler açar,
Yüre inde mevsim ilkbahar olur.
Yanında yüksek sesle düşünür,
En mahrem sırlarına ortak edersin.
Kimi zaman kalbini kırdıgın,
Kimi zaman gönlünü aldıgı olur,
Almadan veren, ça ırmadan gelen, vedasız gidendir 
Gün olur araya yollar, yıllar
Ama hep taze sımsıcaktır anılar,
Hatırlayınca gülümsersin.
Korkmazsın…
Buz üzerine yazılı degildir yitip gitmez,
Onunla alıp verdiklerin,
Bilirsin,
O benim “CAN DOSTUM” dersin…
İYİKİ DOĞDUN ,İYİKİ VARSIN ve iyiki benim kuzenim,canım,dostum,kardeşimsin SENİ ÇOK SEVİYORUM

B.EGE